Bektaşi Şii Mi ?

Dusun

New member
Bektaşi ve Şiilik: İlişkileri ve Farklılıkları

Bektaşi tarikatı, Osmanlı İmparatorluğu’nda gelişmiş ve özellikle Alevi inançlarıyla yakın bir ilişki içinde olan bir İslami öğretiyi ifade eder. Ancak, Bektaşiliğin Şii inancı ile olan ilişkisi, genellikle karmaşık bir konu olarak ele alınmaktadır. Bektaşi hareketi, daha çok Osmanlı'daki halk arasında, özellikle de köylüler arasında geniş bir popülerlik kazanmış bir öğreti olarak kabul edilir. Bununla birlikte, Bektaşiliğin Şii inanç sistemiyle ne derece benzerlik taşıdığı ve bu iki anlayışın kesişim noktaları, tarihsel bir bağlamda anlaşılması gereken bir sorudur. Bu makalede, Bektaşi tarikatının Şii inancı ile olan ilişkisinin detayları incelenecek ve bazı sıkça sorulan sorulara yanıtlar verilecektir.

Bektaşi Tarikatının Temel Özellikleri

Bektaşi tarikatı, İslam’ın temel öğretilerini kabul etmekle birlikte, çok sayıda mistik öğretiyi, batınî anlayışı ve özellikle Alevi geleneğini benimsemiştir. Bektaşilik, Hacı Bektaş Veli’nin öğretilerine dayanan bir tasavvuf yoludur ve bu öğreti, genellikle insanın manevi olgunlaşması, aşkı ve insanlığa hizmeti vurgular. Tarikat, özellikle bir içsel arayış ve Tanrı’ya yakınlık için bireysel çabayı öne çıkarır. Bektaşilikte, insanların bireysel olarak kendilerini eğitmesi ve ruhsal olarak temizlenmesi esastır.

Bektaşilikte, Allah’a inanılır ve İslam’ın temel esasları kabul edilir, ancak tarikatın inanç ve ritüelleri, geleneksel İslami anlayışlardan farklılıklar gösterir. Bununla birlikte, Bektaşilikte Ali’ye özel bir sevgi ve saygı vardır. Ali'nin, Bektaşiler için hem dini hem de ahlaki bir örnek olarak kabul edilmesi, bu tarikatın Şii öğretileriyle benzerlik taşıdığı bir diğer noktadır.

Şii İnancının Temel Özellikleri

Şii inancı, İslam’ın iki ana mezhebinden biridir ve özellikle Ali’nin halifelik hakkının, İslam’ın ilk halifesi olarak kabul edilen Ebu Bekir yerine Ali’ye verilmesi gerektiği inancına dayanır. Şiilik, Ali ve onun soyundan gelen İmamlar’ın, İslam toplumu üzerinde özel bir manevi otoriteye sahip olduklarını savunur. Bu anlayış, özellikle Ali'nin soyundan gelen 12 İmamlar’ın, İslam’ın gerçek temsilcileri olduklarını ve sadece onlardan gelen öğretilerin doğru olduğunu belirtir. Şiilikte, İmamlar’ın sadece dini liderler değil, aynı zamanda manevi ve ahlaki otoriteler olduğuna inanılır.

Şii inancı, tıpkı Bektaşilik gibi, tasavvufi öğretileri ve batınî yorumları benimsemiş ve bu öğretiler, bireysel manevi arayışa büyük bir yer ayırmıştır. Şii inancında, Ali ve İmamlar’a duyulan sevgi ve saygı, hem dini hem de kültürel bir özelliktir.

Bektaşi ve Şii Arasındaki Benzerlikler

Bektaşilik ve Şiilik arasındaki benzerlikler, özellikle Ali’ye olan sevgi ve saygı açısından belirgindir. Bektaşiler, Ali’yi İslam’ın gerçek lideri olarak kabul eder ve ona derin bir sevgi gösterirler. Şii inancında da Ali ve onun soyundan gelen İmamlar özel bir yere sahiptir. Her iki inanç sistemi de, Ali’nin ilahi bilgisine ve manevi otoritesine büyük bir vurgu yapar.

Bir diğer benzerlik ise, her iki öğreti de batınî bir anlayışı benimsemesidir. Şii inancındaki batınî öğretiler, genellikle Ali’nin soyundan gelen İmamlar’ın rehberliğine dayalıdır ve bu öğretiler, yüzeydeki anlamların ötesinde daha derin bir manevi gerçeklik arayışını ifade eder. Bektaşilikte de benzer bir yaklaşım vardır; burada da yüzeydeki dini ritüellerin ötesinde, kişinin içsel olarak manevi bir olgunlaşma sürecine girmesi beklenir.

Bektaşi tarikatının, Alevi inançları ile de yakın ilişkisi bulunması, Şii öğretileriyle olan benzerliklerini pekiştirir. Alevilik de tıpkı Bektaşilik gibi, Ali’yi birinci dereceden kutsal kabul eder ve bireysel manevi gelişime büyük önem verir.

Bektaşi ve Şii Arasındaki Farklılıklar

Ancak, Bektaşilik ile Şiilik arasında belirgin farklar da vardır. Öncelikle, Bektaşilik, bir tarikat olma özelliği taşırken, Şiilik bir mezhep olarak İslam’ın içinde yer alır. Şii inancı, İslam’ın temel inanç esaslarıyla sıkı bir bağa sahiptir ve bu inanç, kurumsal bir yapı içinde şekillenir. Şii mezhebi, sadece dini bir yol olarak kalmayıp, siyasi bir kimlik ve toplumsal yapıyı da belirler. Bektaşilik ise, daha çok bir manevi yol olarak varlık gösterir ve daha az kurumsal bir yapıya sahiptir.

Bir diğer fark, Bektaşi tarikatının dini ritüelleri ile Şii mezhebinin ritüelleri arasındaki farklılıklardır. Şii inancında, özellikle Kerbela olayına dayanan anma törenleri, özellikle Ashura gününde büyük bir öneme sahiptir. Bektaşiler ise, bu tür ritüeller yerine daha çok içsel bir yolculuk ve aşkı esas alan bir dini anlayış benimsemişlerdir.

Bektaşi Şii Mi?

Bektaşi tarikatı, Şii mezhebinden bağımsız bir yol olarak gelişmiş olsa da, özellikle Ali’ye olan sevgi ve saygı bakımından Şii inancı ile paralel öğretiler taşır. Bektaşiliğin, Şii inancını tamamen benimsemediğini, ancak Şii öğretilerinin bazı unsurlarını bünyesinde barındırdığını söylemek doğru olacaktır. Bektaşilik, kendi içsel tasavvufî yolları ve öğretileri ile varlık gösteren bir tarikattır, ancak Şii inancındaki Ali sevgisi, İmamların kutsallığı gibi unsurlar, Bektaşiliğin inanç sisteminde de önemli bir yer tutmaktadır.

Sonuç

Bektaşi tarikatı ve Şii inancı arasında hem benzerlikler hem de farklar bulunmaktadır. Bektaşilik, tasavvufi bir öğreti olarak, Ali’ye ve İmamlar’a duyduğu sevgi ve saygı ile Şii inancıyla bazı paralellikler gösterse de, farklı dini ve kültürel bağlamlarda şekillenmiş iki ayrı öğretiyi ifade eder. Her iki öğreti de, bireysel manevi gelişimi ve batınî bilgiyi ön planda tutarken, tarikat ve mezhep olarak farklı yapıları benimsemişlerdir. Bu bağlamda, Bektaşilik Şii değildir; ancak, Şii inancının bazı unsurlarını kabul eder ve bu öğretileri kendi içsel yolculuğuna dahil eder.