İran Şeriat Var Mı ?

Aylin

New member
İran’da Şeriat Uygulaması: Gerçekten Şeriat Var mı?

İran, dinî bir devlet olarak bilinir ve 1979’daki İslam Devrimi ile birlikte, ülkenin hukuk sistemi büyük ölçüde Şeriat yasalarına dayandırılmıştır. Ancak bu, Şeriat’ın tam anlamıyla her yönüyle uygulandığı anlamına gelmez. İran'daki mevcut hukuk sistemi, İslam Hukuku (Şeriat) ile modern hukuk unsurlarını birleştirir. Bu makalede, İran'da Şeriat’ın nasıl işlediği, hangi alanlarda uygulanıp uygulanmadığı, Şeriat’ın İran’daki toplumsal yapıyı nasıl şekillendirdiği gibi sorulara yanıt arayacağız.

İran Hukuk Sistemi ve Şeriat

İran'ın hukuk sistemi, İslam Devrimi sonrasında temelde Şeriat’a dayanan bir yapıya kavuşmuştur. 1979 yılı, İran'daki siyasal ve toplumsal yapıyı derinden etkileyen önemli bir dönüm noktasıydı. Şeriat, İslam’ın temel hukuki ve etik kurallarını ifade ederken, bu kuralların uygulanması ülkedeki yasaların temelini oluşturuyor. İran’daki en yüksek hukuk otoritesi olan Velayet-i Fakih, ülkenin yasalarının Şeriat’a uygunluğundan sorumlu kişiyi ifade eder. Ancak, burada dikkat edilmesi gereken önemli bir nokta, Şeriat’ın, yalnızca dini hukuk değil, aynı zamanda toplumsal ve siyasal düzenin şekillendirilmesinde de belirleyici bir rol oynadığıdır.

Şeriat’ın Uygulama Alanları

İran’da, Şeriat, hem ceza hukuku hem de medeni hukuk alanlarında uygulanmaktadır. Özellikle zina, hırsızlık, alkol tüketimi gibi suçlar, İslam hukukuna göre cezalandırılır. Bu tür suçlar için cezalar, Şeriat’a uygun şekilde belirlenir. Örneğin, zina suçunun cezalandırılması, taşlanarak öldürülme gibi sert cezalarla yapılabilirken, alkol tüketimi de şiddetli cezalarla karşı karşıya kalabilir. Fakat, bu tür cezaların uygulanmasında modern hukuk unsurları da devreye girer ve her zaman en katı uygulamalar gerçekleştirilmez.

Şeriat, İran'daki medeni hukukun şekillenmesinde de etkili olmuştur. Aile hukuku, miras hukuku ve boşanma gibi meselelerde, Şeriat kuralları büyük bir öneme sahiptir. Örneğin, miras paylaşımı, Şeriat’a uygun olarak yapılır ve erkekler, kadınlardan daha fazla pay alır. Ayrıca, kadınların boşanma hakkı sınırlıdır ve evlilikle ilgili bazı haklar, erkeklerin elindedir.

İran’da Kadın Hakları ve Şeriat

Kadın hakları, İran’daki Şeriat uygulamaları ile doğrudan ilişkilidir. 1979 İslam Devrimi’nden sonra, kadınların toplumsal ve siyasal yaşamlarındaki hakları, önemli ölçüde daraltılmıştır. Şeriat’a dayalı kanunlar, kadınların mirastan, boşanmadan ve bazı kişisel özgürlüklerden faydalanmalarını sınırlandırabilir. Örneğin, bir kadının boşanması genellikle erkeğin onayına bağlıdır ve kadınlar genellikle mahkemelerde erkeklerle eşit şartlarda yargılanmazlar.

Kadınların toplumdaki diğer rollerinde de Şeriat etkisi görülür. Örneğin, başörtüsü takma zorunluluğu ve kadınların kamusal alanda daha sınırlı yer alması gibi kurallar, İslam'ın sosyal normlarına dayanır. Bu kurallar, kadınların sosyal hayatta daha pasif bir rol üstlenmesine neden olur ve erkeklerin baskın olduğu bir toplumsal yapı oluşturur.

Şeriat’ın Ceza Hukukundaki Yeri

Şeriat’ın ceza hukuku üzerindeki etkisi, İran’ın hukuk sisteminde oldukça belirgindir. Zina, hırsızlık, içki içme, kumar oynamak gibi suçlar, Şeriat’a dayalı yasalarla cezalandırılabilir. Şeriat’a göre, zina suçunun cezası taşlanarak öldürme olabilir. Ancak son yıllarda, cezanın uygulanmasında daha ılımlı bir yaklaşım benimsenmiştir. Bununla birlikte, yine de bu tür suçlar, İran’daki yargı sisteminde önemli bir yer tutmaktadır.

Hırsızlık suçunun cezası da, Şeriat’a göre ellerin kesilmesi olabilir, ancak uygulamada bu cezaların verilmesi daha nadirdir ve genellikle hırsızlığın büyüklüğüne ve diğer şartlara bağlı olarak değişir. Şeriat’ın etkisi altındaki ceza yasaları, zaman zaman uluslararası insan hakları örgütleri tarafından eleştirilmektedir.

Şeriat’ın Toplumsal Etkileri

İran’da Şeriat’ın toplumsal etkisi oldukça derindir. İslam Hukuku, yalnızca bireysel davranışları değil, aynı zamanda toplumsal yapıyı ve değerleri de şekillendirir. Örneğin, insanların giyimleri, davranış biçimleri ve sosyal ilişkileri, Şeriat’a uygunluk açısından denetlenir. Kamu alanlarında kadınların başörtüsü takması, erkeklerin kadınlara yönelik tutumları, toplumun genel davranış kuralları bu sistemle belirlenir.

Ancak, İran’da Şeriat’ın uygulanması, her zaman toplumun tüm kesimleri tarafından kabul edilmez. Genç kuşaklar arasında, özellikle büyük şehirlerde, bu kurallara karşı eleştiriler ve tepki daha yaygındır. İran'da modernleşme ve Batılı değerlerin etkisiyle, Şeriat’ın toplumsal yaşam üzerindeki etkisinin zamanla azalması gerektiği savunulmaktadır.

İran’da Şeriat ve Batı Hukuku Arasındaki Farklar

İran’daki hukuk sistemi, Batı’daki laik hukuk sistemlerinden büyük ölçüde farklıdır. Batı’da, hukuk ve din birbirinden ayrıdır ve dinin hukuk üzerindeki etkisi yok denecek kadar azdır. Ancak İran’da, din ve hukuk arasındaki ilişki güçlüdür ve devletin en üst yöneticisi, aynı zamanda dini liderdir. Bu durum, İran'daki yargı sisteminin ve toplumsal düzenin, Batılı sistemlerden oldukça farklı olmasına yol açar.

İran'da Şeriat, sadece dinî bir inanç sistemi olarak değil, aynı zamanda bir devlet yönetim şekli olarak da uygulanır. Batı'da ise hukuk, genellikle daha laik bir temele dayanır ve dini kurallarla bağdaşmaz. Bu nedenle, Şeriat’ın uygulanması, Batı'daki hukuk sistemine göre çok daha karmaşık ve iç içe geçmiş bir yapı arz eder.

Sonuç

İran’da Şeriat’ın varlığı, hem dinî hem de toplumsal bir olgudur. Şeriat, ülkenin hukuk sistemini şekillendiren önemli bir unsurdur ve sadece dini kurallar değil, aynı zamanda toplumsal düzeni de etkiler. Ancak, bu uygulamalar her yönüyle katı bir Şeriat düzeni anlamına gelmez. Modern hukuk ile Şeriat arasında bir denge gözetilerek, toplumsal ve yasal düzen oluşturulmaya çalışılmaktadır. Şeriat’ın uygulanmasında, özellikle kadın hakları, ceza hukuku ve toplumsal normlar konularında ciddi tartışmalar sürmektedir. Bu karmaşık yapı, İran’ın hukuk sistemini farklı kılan ve onu Batılı hukuk sistemlerinden ayıran temel bir özellik olarak öne çıkmaktadır.