Yirmi Yaş Gençleşmek Yada Hiç Yaşlanmamak
İddialı bir başlık atmamızın sebebi tabii ki dikkatinizi daha fazla çekmek. Peki neden bunu yapıyoruz? Çünkü konu çok önemli. Önemli olduğu kadar eski. Hatta insanlığın kadim sorunsallarından desek yeri. “Ebedi gençlik“
Peki, fazla abartmayalım ama mümkün olduğunca genç ve güzel kalmak neredeyse insanlık tarihi kadar eski bir arzu ve bunun anlaşılmayacak bir tarafı yok. Hangimiz istemeyiz ki hep genç ve güzel kalmayı? Talep bu kadar eski, köklü ve fazla olunca, haliyle bu doğrultuda arz yaratan devasa bir sektörün varlığı da kaçınılmaz. Haklarını yemeyelim, kozmetik sanayi ve tıp bilimi yanaklarımız, gerdanımız sarkmasın, göz kenarlarımız kırışmasın diye elinden geleni yapıyor. Ama bir yere kadar. Olmayınca olmuyor, onlarca milyar dolarlık araştırma bütçeleri ve yüzlerce milyar dolarlık dev endüstriler zamanı ve fizik kurallarını alt edemiyor. En azından şimdilik.
Bu arada tabii ki söz konusu endüstriler ve tıp bilimi tamamen başarısız değil. Üç kuşak genç eskitip halen hafif kıskançlıkla “Bravo” dedirten estetik harikaları varken böylesi bir haksızlık yapmamız mümkün değil. Ama mitolojide de, günümüz gerçekliğinde de genç kalmanın bir bedeli var ve o bedel günümüzün dilinde genellikle “çok pahalı” şeklinde söyleniyor.
Bu kadar uzun lafı “gençlik ve güzelliğinizin tadını çıkarın, yaşlanıp kırışacak ve çirkinleşeceksiniz” demek için etmedik. Tam tersine şunu söylemek derdindeyiz: Genç kalabilirsiniz, genç görünebilirsiniz. Hem de çok uzun yıllar. Bu sizin elinizde. Peşin peşin söyleyelim mucize bir formül icat etmedik (edebilsek hiç fena olmazdı) elimizde sihirli bir değnek de yok ve Olimpos’da ikamet etmiyoruz.
Yaşlanmayı kaçınılmaz kılan doğa ve fizik kurallarına uygun davranmayı öneriyoruz sadece.. Yani yüzümüzde bulunan kasları çalıştırmayı. Çünkü yaşımız ilerledikçe ortaya çıkan “hoşlanmadığımız unsurlar” teknik olarak bedenimizin güç ve direnç kaybetmesinden kaynaklanıyor. Kaslarımız gevşiyor, yağlanma ve kırışıklıklar ortaya çıkıyor ve tenimiz solgun görünüyor. Sorunun nedeni bu çözümü de yüzümüzü çalıştırmak.. “Bu mudur yani bu kadar mı” diyen arkadaşlarımız için söylüyoruz: Evet bu kadar. Bu kadar kolay ve ucuz mı diyenler için söylüyoruz : Evet.. Nasıl diye soranlar için de şunu söylüyoruz.. 15 dakika, günde 15 dakika.. Topu topu 24 saatten oluşan kısacık bir günün 15 dakikasını buna ayırır ve bunu bir disiplin haline getirirseniz genç görünür, genç kalırsınız. Gençleşmenin, genç görünmenin yolları buradan geçiyor.
Genç kalırsınız çünkü:
Yüzünüz, yanaklarınız, gıdınız gevşemez ve sarkmaz çünkü kaslarınız daha güçlü kalır ( çünkü çalıştırıyorsunuz )
Yüzünüzde şişme olmaz,yağ depolanmaz ( çünkü çalıştırıyorsunuz)
Yüzünüz erkenden kırışmaz, cildiniz solmaz çünkü yeterli kan dolaşımı sağlıyorsunuz ( çünkü çalıştırıyorsunuz)
Hiç yaşlanmayacaksınız demiyoruz , diyemiyoruz. Ama şunu söylüyoruz: Ya bunu “siz” yapacak ve ilerleyen yıllarda yaşıtlarınızın takdirini!! ( buradaki ünlemin anlamını hepimiz biliyoruz değil mi ) ”siz” alacaksınız ya da siz onları “takdir !!” edeceksiniz.
Genç kalmanın, genç görünmenin estetik – kozmetik dışında ve daha başarılı bir yolu var ve o da bu.. Bu kadar kolay.. Tek soru sizin bunun bedelini ödeyip ödeyemeyeceğiniz. Bedel ise her gün 15 dakika, vazgeçmeden, bıkmadan, sıkılmadan, yıllar boyu.
Yani eğer gerçekten istiyorsak şunu yapıyoruz: Yüz Yogası
“Bu mudur” diye soranlar için söylüyoruz, evet budur.
Nasıl mı yapacaksınız, şöyle… Aslında bunu internette ya da televizyonlarda eminiz en azından birkaç kere gördünüz ve biz size gördüklerinizden farklı bir şey sunmayacağız.. Yok zaten, ayrıca gerek de yok.. Siz ne istediğinize karar verdiyseniz ve gerçekten istiyorsanız mesela şunları yapacaksınız:
1-Yanaklarımızı iyice şişirip kaşlarımızı yukarı doğru geriyor ve 10′a kadar sayıyoruz.Bu hareketi 3 tekrar yapıyoruz.
2-Bu sefer yanaklarımızı içeri çekip 10 saniye bekliyoruz ve bu da 3 kez tekrarlanıyor.
3- Genişçe gülümsüyor ve bu şekilde yanaklarımızı havaya kaldırmış oluyoruz, yine 10′a kadar sayıyoruz tabi.
4- Baş, boyun ve yüz hatta mümkünse bütün vücudumuzu önce kasıp ardından gevşetiyoruz. Yine 3 tekrar, gülenlere aldırmıyor delirip delirmediğimizi soranlara “akıllandım” diyoruz. Merak da etmiyoruz, onlar da alışacaklar.
5-Şaşırmış, korkmuş bir ifadeyle tüm yüz kaslarımızı gerip gevşetiyoruz… Yine 3 tekrar….
Eğer genç kalmaya karar verdiyseniz yardım alabileceğiniz yüzlerce video da sizi bekliyor.Seçin, beğenin ” beğendiğinizi uygulayın”
Gençleşin,genç kalın….
İddialı bir başlık atmamızın sebebi tabii ki dikkatinizi daha fazla çekmek. Peki neden bunu yapıyoruz? Çünkü konu çok önemli. Önemli olduğu kadar eski. Hatta insanlığın kadim sorunsallarından desek yeri. “Ebedi gençlik“
Peki, fazla abartmayalım ama mümkün olduğunca genç ve güzel kalmak neredeyse insanlık tarihi kadar eski bir arzu ve bunun anlaşılmayacak bir tarafı yok. Hangimiz istemeyiz ki hep genç ve güzel kalmayı? Talep bu kadar eski, köklü ve fazla olunca, haliyle bu doğrultuda arz yaratan devasa bir sektörün varlığı da kaçınılmaz. Haklarını yemeyelim, kozmetik sanayi ve tıp bilimi yanaklarımız, gerdanımız sarkmasın, göz kenarlarımız kırışmasın diye elinden geleni yapıyor. Ama bir yere kadar. Olmayınca olmuyor, onlarca milyar dolarlık araştırma bütçeleri ve yüzlerce milyar dolarlık dev endüstriler zamanı ve fizik kurallarını alt edemiyor. En azından şimdilik.
Bu arada tabii ki söz konusu endüstriler ve tıp bilimi tamamen başarısız değil. Üç kuşak genç eskitip halen hafif kıskançlıkla “Bravo” dedirten estetik harikaları varken böylesi bir haksızlık yapmamız mümkün değil. Ama mitolojide de, günümüz gerçekliğinde de genç kalmanın bir bedeli var ve o bedel günümüzün dilinde genellikle “çok pahalı” şeklinde söyleniyor.
Bu kadar uzun lafı “gençlik ve güzelliğinizin tadını çıkarın, yaşlanıp kırışacak ve çirkinleşeceksiniz” demek için etmedik. Tam tersine şunu söylemek derdindeyiz: Genç kalabilirsiniz, genç görünebilirsiniz. Hem de çok uzun yıllar. Bu sizin elinizde. Peşin peşin söyleyelim mucize bir formül icat etmedik (edebilsek hiç fena olmazdı) elimizde sihirli bir değnek de yok ve Olimpos’da ikamet etmiyoruz.
Yaşlanmayı kaçınılmaz kılan doğa ve fizik kurallarına uygun davranmayı öneriyoruz sadece.. Yani yüzümüzde bulunan kasları çalıştırmayı. Çünkü yaşımız ilerledikçe ortaya çıkan “hoşlanmadığımız unsurlar” teknik olarak bedenimizin güç ve direnç kaybetmesinden kaynaklanıyor. Kaslarımız gevşiyor, yağlanma ve kırışıklıklar ortaya çıkıyor ve tenimiz solgun görünüyor. Sorunun nedeni bu çözümü de yüzümüzü çalıştırmak.. “Bu mudur yani bu kadar mı” diyen arkadaşlarımız için söylüyoruz: Evet bu kadar. Bu kadar kolay ve ucuz mı diyenler için söylüyoruz : Evet.. Nasıl diye soranlar için de şunu söylüyoruz.. 15 dakika, günde 15 dakika.. Topu topu 24 saatten oluşan kısacık bir günün 15 dakikasını buna ayırır ve bunu bir disiplin haline getirirseniz genç görünür, genç kalırsınız. Gençleşmenin, genç görünmenin yolları buradan geçiyor.
Genç kalırsınız çünkü:
Yüzünüz, yanaklarınız, gıdınız gevşemez ve sarkmaz çünkü kaslarınız daha güçlü kalır ( çünkü çalıştırıyorsunuz )
Yüzünüzde şişme olmaz,yağ depolanmaz ( çünkü çalıştırıyorsunuz)
Yüzünüz erkenden kırışmaz, cildiniz solmaz çünkü yeterli kan dolaşımı sağlıyorsunuz ( çünkü çalıştırıyorsunuz)
Hiç yaşlanmayacaksınız demiyoruz , diyemiyoruz. Ama şunu söylüyoruz: Ya bunu “siz” yapacak ve ilerleyen yıllarda yaşıtlarınızın takdirini!! ( buradaki ünlemin anlamını hepimiz biliyoruz değil mi ) ”siz” alacaksınız ya da siz onları “takdir !!” edeceksiniz.
Genç kalmanın, genç görünmenin estetik – kozmetik dışında ve daha başarılı bir yolu var ve o da bu.. Bu kadar kolay.. Tek soru sizin bunun bedelini ödeyip ödeyemeyeceğiniz. Bedel ise her gün 15 dakika, vazgeçmeden, bıkmadan, sıkılmadan, yıllar boyu.
Yani eğer gerçekten istiyorsak şunu yapıyoruz: Yüz Yogası
“Bu mudur” diye soranlar için söylüyoruz, evet budur.
Nasıl mı yapacaksınız, şöyle… Aslında bunu internette ya da televizyonlarda eminiz en azından birkaç kere gördünüz ve biz size gördüklerinizden farklı bir şey sunmayacağız.. Yok zaten, ayrıca gerek de yok.. Siz ne istediğinize karar verdiyseniz ve gerçekten istiyorsanız mesela şunları yapacaksınız:
1-Yanaklarımızı iyice şişirip kaşlarımızı yukarı doğru geriyor ve 10′a kadar sayıyoruz.Bu hareketi 3 tekrar yapıyoruz.
2-Bu sefer yanaklarımızı içeri çekip 10 saniye bekliyoruz ve bu da 3 kez tekrarlanıyor.
3- Genişçe gülümsüyor ve bu şekilde yanaklarımızı havaya kaldırmış oluyoruz, yine 10′a kadar sayıyoruz tabi.
4- Baş, boyun ve yüz hatta mümkünse bütün vücudumuzu önce kasıp ardından gevşetiyoruz. Yine 3 tekrar, gülenlere aldırmıyor delirip delirmediğimizi soranlara “akıllandım” diyoruz. Merak da etmiyoruz, onlar da alışacaklar.
5-Şaşırmış, korkmuş bir ifadeyle tüm yüz kaslarımızı gerip gevşetiyoruz… Yine 3 tekrar….
Eğer genç kalmaya karar verdiyseniz yardım alabileceğiniz yüzlerce video da sizi bekliyor.Seçin, beğenin ” beğendiğinizi uygulayın”
Gençleşin,genç kalın….
Son düzenleme: