Gulum
New member
11. Sınıfta Kaç Tane Sistem Var?
Selam forumdaşlar!
Şimdi hepinizin gözlerinin önünde aynı tabloyu canlandırmak istiyorum: 11. sınıf… Derste öğretmen tahtada koca harflerle yazıyor: **“İnsan vücudunda sistemler”**. O an kafanızdan geçen ilk şey, “hocam bir sistem de bizim uykusuzluk problemimizi çözse keşke” olmuyor mu?
Yani konu biyoloji ama aslında hayatın ta kendisi. Çünkü 11. sınıf sadece derslerdeki değil, öğrencilerin ruh hallerinde de bambaşka sistemlerle dolu.
Biyolojik Sistemler mi, Psikolojik Sistemler mi?
Kitaplara göre insan vücudunda kaç sistem var? Dolaşım, boşaltım, sindirim, solunum, sinir, üreme, hareket… say say bitmez. Ama işin komik tarafı, 11. sınıfta bir öğrenci için asıl sistemler şunlar:
* “Sabah Zil Çaldı mı Sistem” Gözler açılmaz, beden kalkmaz.
* “Sınav Haftası Sistem” Kahve damar yoluna takılacak gibi hissedilir.
* “Sosyal Medya Takip Sistemi” Instagram bildirimleri, beyni biyolojiden daha çok meşgul eder.
* “Matematik Hocası Yüzüne Bakınca Hafif Titreşim Sistemi” Vücudun tamamen içgüdüsel savunma refleksi.
Şimdi soruyorum: 11. sınıfta gerçekten kaç sistem var? Hocanın anlattıkları mı, yoksa bizim yaşadıklarımız mı?
Erkeklerin Sistem Çözme Yöntemi
Erkek öğrenciler olaya genelde “stratejik çözüm odaklı” yaklaşır. Mesela biyoloji dersinde sindirim sistemini anlatıyorlar. Erkek tayfa hemen düşünür:
“Hocam, şimdi bu midede asit var ya… Peki döneri neden yakmıyor? Dönerin hakkını kim koruyor?”
Veya sınav zamanı:
“Bir haftada 10 sistem çalışmamız lazım. Tamam, günde 2 sistem. Yatmadan önce tekrar = 1 sistem. Çarp böl, topla çıkar… Hadi bakalım bu iş mantıksal bir algoritma ile çözülür.”
Erkeklerde durum hep böyle: Sanki biyoloji kitabı değil, Counter Strike haritası çözer gibi yaklaşıyorlar. Sindirim sistemi mi? Onlar için bu, “mide boss’u geç, ince bağırsak level’ına atla” gibi bir görev.
Kadınların Sistem Yaklaşımı
Kız öğrenciler ise olaya bambaşka bir pencereden bakıyor. Sindirim sistemini anlatırken hoca, onlar düşünüyor:
“Vay be, bağırsaklarımız bizim için ne kadar çalışıyor. Bizim haberimiz bile yok. Yalnız gerçekten büyük bir emek var burada. Midemize şükretmeliyiz…”
Dolaşım sistemi anlatılırken:
“Kalp sürekli atıyor, hiç ara vermiyor… Düşünsene, bizi hiç yalnız bırakmıyor. Çok fedakâr!”
Yani kızlar olayı daha empatik görüyor. Erkekler “nasıl işliyor?” diye sorgularken, kızlar “ne kadar kıymetli bir görev!” diye içselleştiriyor.
Bu yüzden kızların biyoloji defterinde kalpler, gülen suratlar, pastel renkli şemalar olurken; erkeklerin defterinde oklar, kısa notlar ve kenara çizilmiş üçgenler olur.
Sınavda Sistem Krizi
Bir de işin sınav boyutu var tabii. 11. sınıfta biyoloji sınavına girmek başlı başına bir sistem testi aslında.
* Erkek öğrenci sınavda “Tamam, burada solunum sistemini soruyor. Şıkları eledim, mantıksal olarak B. Olmazsa C’ye kayarız, hiç sıkıntı yok.”
* Kız öğrenci sınavda “Ya bu soru çok kalbimi kırdı. Ben bunu biliyordum ama heyecandan aklımdan gitti. Resmen bana trip atıyor.”
Sonra sınavdan çıkan erkekler birbirine: “Kaç net yaptın bro?”
Kızlar birbirine: “Ay ben yanlış yapmışım ama bak senin doğruna çok sevindim.”
Yani sistem aynı, yaklaşım farklı. Ama ikisi de hayatımıza renk katıyor.
Asıl Sistem: Hayatta Kalma Sistemi
Şimdi dürüst olalım: 11. sınıf dediğin şey, başlı başına bir “survival game”dir.
* Sabah uyanmak ayrı sistem,
* Öğretmenin gözünden uyuklamadan dersi dinlemek ayrı sistem,
* Kantinde tost kuyruğunda hayatta kalmak apayrı bir sistem.
Biyolojide öğrendiğimiz sistemler aslında bizim bu hayatta kalma sistemimizin bir yansıması. Yani vücudumuzdaki sistemler, 11. sınıf öğrencisinin gündelik mücadelesiyle birleşince ortaya çok karmaşık bir tablo çıkıyor.
Peki Kaç Sistem Var?
Günün sonunda cevaba gelirsek: Kitaplara göre belki 11, 12, 13 sistem… Ama bir 11. sınıf öğrencisine sorarsan, “hocam benim sistemim bozuldu, beynim error verdi” cevabını alırsın. Yani gerçek rakam kişiden kişiye değişiyor. Çünkü bazen ders sistemi çalışıyor, bazen sosyal sistem, bazen de duygusal sistem.
O yüzden ben derim ki: 11. sınıfta aslında **sonsuz sayıda sistem var**. Her öğrenci kendi iç dünyasında yeni bir sistem keşfediyor. Kimi “kopya çekme sistemi”ni kuruyor, kimi “ders çalışır gibi yapma sistemi”ni.
Forumdaşlara Sorular
Şimdi işin eğlenceli kısmına gelelim. Forumdaşlar, hadi siz de yazın:
* Sizin en çok bozulmuş sisteminiz hangisiydi?
* Sınav haftasında hangi sisteminiz alarm verirdi?
* Erkekler mi daha stratejikti, kızlar mı daha empatikti?
Bakın, bu başlıkta bir sistem kuruyoruz: **“Forum Gülme Sistemi”**. Katılımınızla işler, yazmazsanız çöker.
Şimdi top sizde… Sizce 11. sınıfta kaç tane sistem vardı?
Selam forumdaşlar!

Şimdi hepinizin gözlerinin önünde aynı tabloyu canlandırmak istiyorum: 11. sınıf… Derste öğretmen tahtada koca harflerle yazıyor: **“İnsan vücudunda sistemler”**. O an kafanızdan geçen ilk şey, “hocam bir sistem de bizim uykusuzluk problemimizi çözse keşke” olmuyor mu?

Biyolojik Sistemler mi, Psikolojik Sistemler mi?
Kitaplara göre insan vücudunda kaç sistem var? Dolaşım, boşaltım, sindirim, solunum, sinir, üreme, hareket… say say bitmez. Ama işin komik tarafı, 11. sınıfta bir öğrenci için asıl sistemler şunlar:
* “Sabah Zil Çaldı mı Sistem” Gözler açılmaz, beden kalkmaz.
* “Sınav Haftası Sistem” Kahve damar yoluna takılacak gibi hissedilir.
* “Sosyal Medya Takip Sistemi” Instagram bildirimleri, beyni biyolojiden daha çok meşgul eder.
* “Matematik Hocası Yüzüne Bakınca Hafif Titreşim Sistemi” Vücudun tamamen içgüdüsel savunma refleksi.
Şimdi soruyorum: 11. sınıfta gerçekten kaç sistem var? Hocanın anlattıkları mı, yoksa bizim yaşadıklarımız mı?
Erkeklerin Sistem Çözme Yöntemi
Erkek öğrenciler olaya genelde “stratejik çözüm odaklı” yaklaşır. Mesela biyoloji dersinde sindirim sistemini anlatıyorlar. Erkek tayfa hemen düşünür:
“Hocam, şimdi bu midede asit var ya… Peki döneri neden yakmıyor? Dönerin hakkını kim koruyor?”
Veya sınav zamanı:
“Bir haftada 10 sistem çalışmamız lazım. Tamam, günde 2 sistem. Yatmadan önce tekrar = 1 sistem. Çarp böl, topla çıkar… Hadi bakalım bu iş mantıksal bir algoritma ile çözülür.”
Erkeklerde durum hep böyle: Sanki biyoloji kitabı değil, Counter Strike haritası çözer gibi yaklaşıyorlar. Sindirim sistemi mi? Onlar için bu, “mide boss’u geç, ince bağırsak level’ına atla” gibi bir görev.
Kadınların Sistem Yaklaşımı
Kız öğrenciler ise olaya bambaşka bir pencereden bakıyor. Sindirim sistemini anlatırken hoca, onlar düşünüyor:
“Vay be, bağırsaklarımız bizim için ne kadar çalışıyor. Bizim haberimiz bile yok. Yalnız gerçekten büyük bir emek var burada. Midemize şükretmeliyiz…”
Dolaşım sistemi anlatılırken:
“Kalp sürekli atıyor, hiç ara vermiyor… Düşünsene, bizi hiç yalnız bırakmıyor. Çok fedakâr!”
Yani kızlar olayı daha empatik görüyor. Erkekler “nasıl işliyor?” diye sorgularken, kızlar “ne kadar kıymetli bir görev!” diye içselleştiriyor.

Sınavda Sistem Krizi
Bir de işin sınav boyutu var tabii. 11. sınıfta biyoloji sınavına girmek başlı başına bir sistem testi aslında.
* Erkek öğrenci sınavda “Tamam, burada solunum sistemini soruyor. Şıkları eledim, mantıksal olarak B. Olmazsa C’ye kayarız, hiç sıkıntı yok.”
* Kız öğrenci sınavda “Ya bu soru çok kalbimi kırdı. Ben bunu biliyordum ama heyecandan aklımdan gitti. Resmen bana trip atıyor.”
Sonra sınavdan çıkan erkekler birbirine: “Kaç net yaptın bro?”
Kızlar birbirine: “Ay ben yanlış yapmışım ama bak senin doğruna çok sevindim.”
Yani sistem aynı, yaklaşım farklı. Ama ikisi de hayatımıza renk katıyor.
Asıl Sistem: Hayatta Kalma Sistemi
Şimdi dürüst olalım: 11. sınıf dediğin şey, başlı başına bir “survival game”dir.
* Sabah uyanmak ayrı sistem,
* Öğretmenin gözünden uyuklamadan dersi dinlemek ayrı sistem,
* Kantinde tost kuyruğunda hayatta kalmak apayrı bir sistem.
Biyolojide öğrendiğimiz sistemler aslında bizim bu hayatta kalma sistemimizin bir yansıması. Yani vücudumuzdaki sistemler, 11. sınıf öğrencisinin gündelik mücadelesiyle birleşince ortaya çok karmaşık bir tablo çıkıyor.
Peki Kaç Sistem Var?
Günün sonunda cevaba gelirsek: Kitaplara göre belki 11, 12, 13 sistem… Ama bir 11. sınıf öğrencisine sorarsan, “hocam benim sistemim bozuldu, beynim error verdi” cevabını alırsın. Yani gerçek rakam kişiden kişiye değişiyor. Çünkü bazen ders sistemi çalışıyor, bazen sosyal sistem, bazen de duygusal sistem.
O yüzden ben derim ki: 11. sınıfta aslında **sonsuz sayıda sistem var**. Her öğrenci kendi iç dünyasında yeni bir sistem keşfediyor. Kimi “kopya çekme sistemi”ni kuruyor, kimi “ders çalışır gibi yapma sistemi”ni.
Forumdaşlara Sorular
Şimdi işin eğlenceli kısmına gelelim. Forumdaşlar, hadi siz de yazın:
* Sizin en çok bozulmuş sisteminiz hangisiydi?
* Sınav haftasında hangi sisteminiz alarm verirdi?
* Erkekler mi daha stratejikti, kızlar mı daha empatikti?
Bakın, bu başlıkta bir sistem kuruyoruz: **“Forum Gülme Sistemi”**. Katılımınızla işler, yazmazsanız çöker.

Şimdi top sizde… Sizce 11. sınıfta kaç tane sistem vardı?