Aylin
New member
Kıyası Hangi Mezhep Kabul Etmez?
İslam fıkhında "kıyas", bir hükmün, benzer bir durumda olan başka bir meseleye uygulanması yoluyla çözüm üretme yöntemidir. Kıyası, özellikle İslam'ın erken dönemlerinden itibaren, çeşitli mezheplerin uyguladığı temel fıkhi metotlardan birisi olmuştur. Ancak, her mezhep bu yöntemi kabul etmez. Kıyası reddeden mezheplerin başında, özellikle Şii mezheplerinden biri olan Caferi mezhebi bulunmaktadır. Bu makalede, kıyasın ne olduğu, hangi mezheplerin bu metodu kabul etmediği ve kıyasın reddedilme gerekçeleri gibi sorulara yanıt verilecektir.
Kıyasın Tanımı ve İslam Fıkhındaki Yeri
Kıyas, Arapça "qiyas" kelimesinden türetilmiş olup, "benzetmek" veya "kıyaslama" anlamına gelir. İslam fıkhında, bir konuda Kur'an ve hadisle belirlenmiş bir hüküm bulunmadığı zaman, benzer bir durumdan çıkarılacak hükmü ifade eder. Örneğin, bir içki türü hakkında hüküm bulunmadığı durumda, alkol içeren içeceklerin yasak olduğu gerçeği ışığında kıyas yapılarak yeni bir hüküm çıkarılabilir. Bu yöntemin dayandığı temel argüman, Allah'ın emirlerini ve Peygamber Efendimizin sünnetini esas alarak benzer bir durumu hükme bağlamaktır.
Bununla birlikte, kıyas, her mezhep tarafından kabul edilmez. Özellikle, Şii ve Hanbeli mezhepleri arasında bu konuda farklı görüşler bulunmaktadır.
Kıyasın Kabul Edilmediği Mezhepler
İslam'da farklı mezheplerin farklı metotları vardır ve bunların bazılarında kıyas kabul edilmez. En belirgin örneklerden biri Şii mezhebidir.
1. **Şii Mezhebi (Caferi) ve Kıyasın Reddedilmesi**
Şii mezhebi, özellikle Caferi fıkhı, kıyası reddeder. Şii alimlerine göre kıyas, insan aklının sınırlı olduğu bir alanda, Allah’ın emirlerine müdahale etmektir. Kıyasa dayalı bir hüküm çıkarılması, Peygamber Efendimizin sünnetine aykırıdır ve bu durum, İslam hukukunun temel kaynağının yalnızca Kur’an ve Sünnet olması gerektiği prensibiyle çelişir. Şii fıkhında, fıkıh uzmanları ve İmamlar tarafından verilen fetvalar daha büyük bir otorite olarak kabul edilir. Şii mezhebi, fıkhı geliştirirken başka kaynaklardan (örneğin kıyas) yararlanmayı gereksiz ve eksik görür.
2. **Hanbeli Mezhebi ve Kıyas**
Hanbeli mezhebi de kıyas konusunda temkinli bir yaklaşım sergilemiştir. Hanbeli fıkhı, Kur'an, Sünnet ve icma (uyumlu görüş) gibi delillerle sınırlıdır. Hanbeli alimleri, kıyası ancak belirli koşullar altında kabul eder. Hanbeli mezhebi, kıyasın çok sık kullanılması ve tek başına hüküm vermesi durumunda, akıl ve sahih sünnet yerine insan görüşünün öne çıkacağı endişesini taşır. Bu sebeple, Hanbeli mezhebi, kıyasın genelde yalnızca özel ve somut durumlar için kullanılmasını uygun görür.
Kıyasın Reddedilme Gerekçeleri
Kıyasın reddedilmesinin birkaç temel gerekçesi bulunmaktadır:
1. **İçsel Tutarsızlık ve İnsan Akıl Sınırlılığı**
Şii alimleri, insan aklının sınırlı olduğunu ve Allah’ın emirlerini akılla açıklamanın yanlış olduğunu savunurlar. Kıyasa dayalı bir hüküm, insanın kişisel yorumuna ve öngörülerine dayanacağı için, bu tür yorumlar İslam’ın temel ilkelerine ters düşebilir. Ayrıca, insanların farklı kültürel ve sosyal arka planları, kıyasla yapılacak yorumları yanıltıcı hale getirebilir.
2. **Peygamberin Sünnetine Aykırılık**
Şii ve Hanbeli mezhepleri, Peygamber Efendimizin sünnetine tam uyulması gerektiğine inanır. Kıyasa dayalı hüküm çıkarılması, sünnetin dışına çıkma anlamına gelebilir. Peygamber’in yaşadığı dönemdeki örnekler, kesin ve bağlayıcı bir rehber olarak kabul edilir. Bu bağlamda, sünnete aykırı olan kıyas, doğru bir fıkıh yorumu olmayacaktır.
3. **Kur'an ve Sünnetin Yeterliliği**
Şii ve Hanbeli mezhepleri, kıyasın Kur'an ve Sünnet gibi daha güçlü kaynaklarla çatışabileceği düşüncesiyle, bu yöntemi genellikle kabul etmezler. Kur'an’da ve Peygamber Efendimizin hadislerinde, bireysel durumlar için çok sayıda örnek ve çözüm sunulmuştur. Bu nedenle, ek bir yorumlama veya benzetme yapmaya gerek yoktur.
Kıyasın Kabul Edildiği Mezhepler ve Önemi
Kıyası, Hanefi ve Maliki mezhepleri gibi bazı mezhepler ise, İslam hukukunun gelişiminde önemli bir yer tutar. Hanefi mezhebi, kıyasın en yaygın kullanıldığı mezheptir. Bu mezhebin fıkhı, kıyas yöntemiyle yeni durumlar ve meseleler hakkında fetvalar verilmesini sağlar. Bu, İslam hukukunun zamanla daha geniş ve çeşitlenmiş bir perspektife sahip olmasını mümkün kılar.
Maliki mezhebi de kıyasa başvuran bir diğer mezheptir. Ancak, Maliki mezhebi kıyas kullanırken, ilk olarak İslam toplumunun ve çevresinin geleneklerine dayalı çözümler bulmaya çalışır. Yani, kıyas, her zaman ana kaynağın ışığında, yerel örf ve âdetlere uygun şekilde uygulanır.
Kıyasın İslam Hukukunda Rolü ve Geleceği
Kıyası, kabul eden mezheplerin çoğunluğunda, İslam hukukunun gelişimi açısından önemli bir araç olarak görülmektedir. İslam dünyasında kıyasın uygulanması, hukukun sosyal ve kültürel değişimlere ayak uydurabilmesini sağlar. Özellikle, günümüzün dinamik toplumlarında yeni ortaya çıkan problemler karşısında kıyasın faydalı olacağı düşünülmektedir.
Ancak, kıyasın reddedilmesinin de önemli bir felsefi temeli vardır. Bu, dini emirlerin ve uygulamaların yalnızca kaynaklardan türetilmesi gerektiği inancıyla ilgilidir. Farklı mezheplerin kıyasla ilgili tutumları, İslam’ın farklı yorumlanış biçimlerini ve bu yorumların fıkhi sorunlara nasıl yaklaşıldığını göstermektedir.
Sonuç
Kıyası reddeden mezhepler, özellikle Şii ve Hanbeli mezhepleri, kıyasın İslam hukuku üzerindeki etkilerini sınırlı tutmayı amaçlamaktadır. Her iki mezhep de, kıyasın İslam’ın temel ilkelerine aykırı olabileceğini düşünerek, daha fazla güvenilir kaynak olan Kur'an ve Sünnet'e dayanmakta ısrar etmektedirler. Diğer mezhepler ise, kıyasın gelişen toplumların ihtiyaçlarına göre daha esnek bir hukuk sistemi oluşturabileceğini savunurlar. İslam hukukunda kıyasın kabulü veya reddi, fıkhın temel yapısını ve dini yorumları şekillendirir ve bu durum, her mezhebin kendi tarihsel ve kültürel bağlamına göre değişiklik göstermektedir.
İslam fıkhında "kıyas", bir hükmün, benzer bir durumda olan başka bir meseleye uygulanması yoluyla çözüm üretme yöntemidir. Kıyası, özellikle İslam'ın erken dönemlerinden itibaren, çeşitli mezheplerin uyguladığı temel fıkhi metotlardan birisi olmuştur. Ancak, her mezhep bu yöntemi kabul etmez. Kıyası reddeden mezheplerin başında, özellikle Şii mezheplerinden biri olan Caferi mezhebi bulunmaktadır. Bu makalede, kıyasın ne olduğu, hangi mezheplerin bu metodu kabul etmediği ve kıyasın reddedilme gerekçeleri gibi sorulara yanıt verilecektir.
Kıyasın Tanımı ve İslam Fıkhındaki Yeri
Kıyas, Arapça "qiyas" kelimesinden türetilmiş olup, "benzetmek" veya "kıyaslama" anlamına gelir. İslam fıkhında, bir konuda Kur'an ve hadisle belirlenmiş bir hüküm bulunmadığı zaman, benzer bir durumdan çıkarılacak hükmü ifade eder. Örneğin, bir içki türü hakkında hüküm bulunmadığı durumda, alkol içeren içeceklerin yasak olduğu gerçeği ışığında kıyas yapılarak yeni bir hüküm çıkarılabilir. Bu yöntemin dayandığı temel argüman, Allah'ın emirlerini ve Peygamber Efendimizin sünnetini esas alarak benzer bir durumu hükme bağlamaktır.
Bununla birlikte, kıyas, her mezhep tarafından kabul edilmez. Özellikle, Şii ve Hanbeli mezhepleri arasında bu konuda farklı görüşler bulunmaktadır.
Kıyasın Kabul Edilmediği Mezhepler
İslam'da farklı mezheplerin farklı metotları vardır ve bunların bazılarında kıyas kabul edilmez. En belirgin örneklerden biri Şii mezhebidir.
1. **Şii Mezhebi (Caferi) ve Kıyasın Reddedilmesi**
Şii mezhebi, özellikle Caferi fıkhı, kıyası reddeder. Şii alimlerine göre kıyas, insan aklının sınırlı olduğu bir alanda, Allah’ın emirlerine müdahale etmektir. Kıyasa dayalı bir hüküm çıkarılması, Peygamber Efendimizin sünnetine aykırıdır ve bu durum, İslam hukukunun temel kaynağının yalnızca Kur’an ve Sünnet olması gerektiği prensibiyle çelişir. Şii fıkhında, fıkıh uzmanları ve İmamlar tarafından verilen fetvalar daha büyük bir otorite olarak kabul edilir. Şii mezhebi, fıkhı geliştirirken başka kaynaklardan (örneğin kıyas) yararlanmayı gereksiz ve eksik görür.
2. **Hanbeli Mezhebi ve Kıyas**
Hanbeli mezhebi de kıyas konusunda temkinli bir yaklaşım sergilemiştir. Hanbeli fıkhı, Kur'an, Sünnet ve icma (uyumlu görüş) gibi delillerle sınırlıdır. Hanbeli alimleri, kıyası ancak belirli koşullar altında kabul eder. Hanbeli mezhebi, kıyasın çok sık kullanılması ve tek başına hüküm vermesi durumunda, akıl ve sahih sünnet yerine insan görüşünün öne çıkacağı endişesini taşır. Bu sebeple, Hanbeli mezhebi, kıyasın genelde yalnızca özel ve somut durumlar için kullanılmasını uygun görür.
Kıyasın Reddedilme Gerekçeleri
Kıyasın reddedilmesinin birkaç temel gerekçesi bulunmaktadır:
1. **İçsel Tutarsızlık ve İnsan Akıl Sınırlılığı**
Şii alimleri, insan aklının sınırlı olduğunu ve Allah’ın emirlerini akılla açıklamanın yanlış olduğunu savunurlar. Kıyasa dayalı bir hüküm, insanın kişisel yorumuna ve öngörülerine dayanacağı için, bu tür yorumlar İslam’ın temel ilkelerine ters düşebilir. Ayrıca, insanların farklı kültürel ve sosyal arka planları, kıyasla yapılacak yorumları yanıltıcı hale getirebilir.
2. **Peygamberin Sünnetine Aykırılık**
Şii ve Hanbeli mezhepleri, Peygamber Efendimizin sünnetine tam uyulması gerektiğine inanır. Kıyasa dayalı hüküm çıkarılması, sünnetin dışına çıkma anlamına gelebilir. Peygamber’in yaşadığı dönemdeki örnekler, kesin ve bağlayıcı bir rehber olarak kabul edilir. Bu bağlamda, sünnete aykırı olan kıyas, doğru bir fıkıh yorumu olmayacaktır.
3. **Kur'an ve Sünnetin Yeterliliği**
Şii ve Hanbeli mezhepleri, kıyasın Kur'an ve Sünnet gibi daha güçlü kaynaklarla çatışabileceği düşüncesiyle, bu yöntemi genellikle kabul etmezler. Kur'an’da ve Peygamber Efendimizin hadislerinde, bireysel durumlar için çok sayıda örnek ve çözüm sunulmuştur. Bu nedenle, ek bir yorumlama veya benzetme yapmaya gerek yoktur.
Kıyasın Kabul Edildiği Mezhepler ve Önemi
Kıyası, Hanefi ve Maliki mezhepleri gibi bazı mezhepler ise, İslam hukukunun gelişiminde önemli bir yer tutar. Hanefi mezhebi, kıyasın en yaygın kullanıldığı mezheptir. Bu mezhebin fıkhı, kıyas yöntemiyle yeni durumlar ve meseleler hakkında fetvalar verilmesini sağlar. Bu, İslam hukukunun zamanla daha geniş ve çeşitlenmiş bir perspektife sahip olmasını mümkün kılar.
Maliki mezhebi de kıyasa başvuran bir diğer mezheptir. Ancak, Maliki mezhebi kıyas kullanırken, ilk olarak İslam toplumunun ve çevresinin geleneklerine dayalı çözümler bulmaya çalışır. Yani, kıyas, her zaman ana kaynağın ışığında, yerel örf ve âdetlere uygun şekilde uygulanır.
Kıyasın İslam Hukukunda Rolü ve Geleceği
Kıyası, kabul eden mezheplerin çoğunluğunda, İslam hukukunun gelişimi açısından önemli bir araç olarak görülmektedir. İslam dünyasında kıyasın uygulanması, hukukun sosyal ve kültürel değişimlere ayak uydurabilmesini sağlar. Özellikle, günümüzün dinamik toplumlarında yeni ortaya çıkan problemler karşısında kıyasın faydalı olacağı düşünülmektedir.
Ancak, kıyasın reddedilmesinin de önemli bir felsefi temeli vardır. Bu, dini emirlerin ve uygulamaların yalnızca kaynaklardan türetilmesi gerektiği inancıyla ilgilidir. Farklı mezheplerin kıyasla ilgili tutumları, İslam’ın farklı yorumlanış biçimlerini ve bu yorumların fıkhi sorunlara nasıl yaklaşıldığını göstermektedir.
Sonuç
Kıyası reddeden mezhepler, özellikle Şii ve Hanbeli mezhepleri, kıyasın İslam hukuku üzerindeki etkilerini sınırlı tutmayı amaçlamaktadır. Her iki mezhep de, kıyasın İslam’ın temel ilkelerine aykırı olabileceğini düşünerek, daha fazla güvenilir kaynak olan Kur'an ve Sünnet'e dayanmakta ısrar etmektedirler. Diğer mezhepler ise, kıyasın gelişen toplumların ihtiyaçlarına göre daha esnek bir hukuk sistemi oluşturabileceğini savunurlar. İslam hukukunda kıyasın kabulü veya reddi, fıkhın temel yapısını ve dini yorumları şekillendirir ve bu durum, her mezhebin kendi tarihsel ve kültürel bağlamına göre değişiklik göstermektedir.